Dünyada uzun yıllardır konuşulan ‘glifosat’ etken maddeli tarım ilaçları, Alman ilaç ve kimya devi Bayer’in; hakkında açılan davalarda anlaşmaya gitmesiyle yeniden gündeme geldi.
125 BİN KİŞİ PARA ALACAK
Bayer’in açıklamasına göre Roundup’la ilgili 125 bin civarında dava açan veya açmayan dosya için anlaşmaya varıldı. Bunun için ödenecek para ise 10.9 milyar dolar. Varılan anlaşmaya göre Bayer 8.8 milyar dolar ila 9.6 milyar dolar arası bir parayı hemen ödemeye hazır. 1.25 milyar dolarlık bir para ise ilerideki ihtilaflar için ayrıldı. Bayer’in ayrıca su konusunda ve başka bir ot ilacını konu alan 1.22 milyar dolarlık ayrı iki uzlaşmaya daha vardığı belirtildi.
Milliyet Gazetesi Yazarı Prof. Dr. Erol Ulusoy da köşesinde bu konuya ilişkin “Türkiye’de tazminat davası açılabilir mi?” başlıklı bir yazı yayımladı. Açılan 13 bin 400 dava dikkate alındığındanerdeyse bütün lenf kanseri hastaları, hastalıklarının tek sebebinin Roundup tarım ilacı olduğuna inandıklarını ifade eden Ulusoy, “Dayanakları da Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı’nın 2015 yılında, ayrık otu tarım ilacını insanlar için “muhtemelen kanserojen” olarak sınıflandırması. Bayer bundan tam bir yıl sonra Monsanto’yu 66 milyar dolara satın aldı.” İfadelerini kullandı.
TÜRKİYE’DE BAYER’E KARŞI DAVA AÇILMASI MÜMKÜN
Monsanto’ya itham edilen suçlardan birisinin de, ‘glisofat’ın kanserojen olduğunu bilmesine rağmen, ürünün üzerine uyarıcı bir açıklama yazmamış olduğunu söyleyen Ulusoy, “3 tane pilot tazminat davası, 10 tane hakim olmayan üyeden oluşan jürilerin verdiği kararlarla, Monsanto aleyhine sonuçlandı. Şimdi istinafta meslekten hakimler davayı inceleyecek. Türkiye’de de Bayer’e karşı bir tazminat davası açılması mümkündür. Bizde tarım ilaç şirketlerinin sorumluluğunu doğrudan düzenleyen bir yasa yok. Tarım ilaçları ile ilgili temel düzenleme, Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan 27.12.1958 tarihli Zirai Mücadele İlaç ve Aletleri Hakkında Nizamname. Onda da sorumlulukla ilgili bir kurala rastlanmıyor.” dedi.
AYIPLI ÜRÜN SAYILABİLİR
Tarım ilacı üreticisinin ürettiği ilaçlardaki etken maddelerin, bilhassa insan ve bitki sağlığı açısından tehlike taşımamasından sorumluluğu vurgu yapan Ulusoy, “Bu sebeple akla öncelikle Bayer’in TBK md 71’ye göre tehlike sorumluluğu gelmektedir. Çünkü tarım ilacı üretimi, sık olmasa da zaman zaman ağır olumsuz sonuçlar doğurabilen bir faaliyet olarak, önemli ölçüde tehlike arzeden bir işletmedir.Dolayısıyla önemli ölçüde tehlike arzeden bir işletme olarak Bayer’in piyasaya sunduğu Roundup ilacıyla teması olduğu için lenf kanseri olanlar, zarar gören sıfatı ile uğradıkları zararlarının uygun bir bedelle denkleştirilmesi amacıyla tazminat davası açabilirler.” İfadelerini kullandı.
KİMLER DAVA AÇABİLİR?
Ulusoy sözlerine şöyle devam etti: “İçinde kanserojen bir etken madde olan tarım ilacı aslında ayıplı bir ürün de olacağından, Roundup ilacındaki glisofat sebebiyle lenf kanseri olanlar, ayıba karşı sorumluluk hükümlerine de başvurabilirler. Ancak bunun için doğrudan Roundup ilacını tüketici sıfatı ile kullanmış olması gerekir. Kimdir bunlar? Glisofatlı tarım ilacını alıp tarlalarında kullanan çiftçilerdir.”
MISIR GEVREĞİNE “GLİSOFAT” GEÇTİ Mİ?
Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiile ilişkin hükümlerine de dayanmanın da mümkün olabileceğini vurgulayan Ulusoy, “Çünkü bir tüketici olarak, Roundup ilacının kullanıldığı bir tarlada yetişen, örneğin mısır gevreğini tüketen tüketici ile Monsanto firması arasında bir sözleşme ilişkisi bulunmadığından, mısır gevreğine geçen glisofat nedeniyle kanser olan kişi, Monsanto’nun haksız fiiline maruz kalmış demektir. Bir tarım ilacı üreticisine karşı tazminat davasının başarılı olabilmesi için, iddia edildiği gibi Roundup adlı tarım ilacının lenf bezi kanserine sebep olduğunun ispatlanması gerekir. Yani lenf bezi kanseri ile Roundup adlı ilaç arasında bir nedensellik ilişkisi bulunmalı ve kanıtlanmalı.” dedi.
NELER OLMUŞTU?
Bayer, 14 Eylül 2016’da tohum ve tarım ilaçları üreticisi Amerikan Monsanto şirketini 66 milyar dolara satın aldığını duyurmuştu. Bu satın alma öncesinde 2012’den bu yana ‘kanser’ iddiaları çeşitli araştırmaların gündeminde. Bayer böylece dünyanın en büyük tohum ve tarım ilacı üreticisi haline geldi. Monsanto şirketi mısır, soya fasulyesi, pamuk, buğday ve şeker kamışı gibi genetiği değiştirilmiş tohum ürünleriyle tanınıyor.
ABD’de üretilen soya’nın yüzde 90’dan fazlası, mısırın ise yüzde 80’den fazlasının Monsanto’nun GDO’lu tohumları kullanılarak üretildiği biliniyor. 40 yıldan uzun bir süre önce piyasa çıkarılan Roundup dünyanın en çok bilinen yabani ot ilacı. Bayer, CEO’su Werner Baumann, anlaşmanın ‘belirsizliği’ sonlandırdığını, davadaki hastalıkta şirketin sorumluluğu olmadığını kaydediyor. 2015 yılında, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) glifosatın insanlarda muhtemel kanser yapıcı etkileri olduğunu açıkladı.