Carlos Castaneda Biyografisi
Carlos Castaneda, bir Yaqui kızılderilisi Don Juan önderliğindeki ruhsal eğitimini anlattığı ve hepsi best-su baskınlar olmuş, bir çok dile çevrilmiş kitapların yazarı.
Castaneda, 25 Aralık 1925‘te Peru‘da doğdu. 7 yaşında annesi Susanna Castaneda’yı kaybetti ve onu babası büyüttü.
1950‘lerin başında Amerika Birleşik Devletleri‘ne geldi ve 1957‘de yurttaşı oldu.
Kaliforniya Üniversitesi‘nde antropoloji okudu. Yüksek lisans tezinin mevzusu olan sanrıya yol açan bitkiler üzerine araştırma yapmak için Meksika‘ya gitti. Burada bir Yaqui yerlisi olan Don Juan Matus ile tanıştı. Büyük ve bilge bir büyücü olarak bilinen Don Juan, ona spiritüel alemde ilerlemesi için yol gösterdi ve onu tüm saklı balakalarını aktaracağı ‘seçilen birey’ olarak beş sene boyunca eğitti. Beş sene sonra, bir buhran sonrası eğitimini bitirmeden Amerika’ya geri dönen Castaneda, Don Juan’la geçirdiği deneında hekime tezi olarak yayımladı.
Tez olarak yayımladığı serinin ilk üç kitabı, ” Don Juan Öğretileri, Yaqui Kızılderililerinin Balaka Usulü”, ” Bir Başka Hakikatlik” ve ”Ixtlan Yolculuğu, Don Juan’ın Yeni Öğretileri” basılınca büyük yankı uyandırdı ve en çok okunanlar listesinde ilk sıralara yerleşti. ” Vicdan Taşıyan Yol” ivedisi içinde 12 kitabı yayımlandı.
Buna rağmen yazdıkları akademik camiada tenkit etildi, hatta çoğu bireye göre Castaneda’nın yaşadığını iddia ettikleri asılsızdı ve Don Juan, Castaneda onunla tanıştığını iddia ettiği seneden 1960 çok evvel can vermişti. En çok tenkit etilen noktalardan bkocaman da, yazılarında yüksek bilinçlilik seviyesine erişmek için kullanılan halüsinatif bitkilerin kullanımını yasallaştırmasıydı. ilk üç kitabında bir çok defa Don Juan ona, öteki erkelere erişmesini sağlamak için peyote denilen halüsinojen bir bitki verir. Fakat daha sonra Castaneda, bu uyuşturucuları kullandığını yalanlamıştır.
Castaneda’nın büyücülük yolculuğunu anlattığı 12 kitabı da büyük alaka topladı ve mistik ilimlere ilgi duyan etraflarda popüler oldu.
1997 senesinde daha önceki karısı Margaret Runyan Castaneda’yı kendi üzerine yazdığı bir kitap suratından dava etti ama Castaneda, 27 Nisan 1998‘de karaciğer kanserinden can verince dava da düştü. Carlos Castaneda’nın külleri Meksika’ya götürüldü.
“Son yirmi yıldır, Meksikalı Yaqui kızılderilisi büyücü Don Juan Matus’un yanındaki çömezliğimle alakalı bir dizi kitap yazdım. Bu kitaplarda bana büyücülük öğrettiğini anlatmıştım; ancak yevmiye yaşantımız bağlamında kavradığımız büyücülük değildi; doğaüstü eforların başkalarının üzerinde kullanılması ya da doğaüstü tesirler yaratmak emeliyle tılsımlar, büyüler ya da ayinlele ruh çağırmayı içermiyordu. Don Juan için büyücülük, etrafımızdaki cihanı biçimlendirmede algının doğası ve rolü hakkındaki kimi uzmanlaşmış teoriyse. Don Juan’ın teklifine uyarak, onun balakasını sınıflandırmak emeliyle, insanbilime ozgu bir ulam olan şamanizmi kullanmaktan kaçındım. Baştan beri ben de onun yaptığı adlandırmayı kullandım; büyücülük. Ancak araştırınca, buna büyücülük demenin, bana sunduğu öğretilerdeki zati belirsiz olan olguları daha da belirsizleştirdiğini kavradım. İnsanbilim çalışmalarında şamanizm, belirli yerli Kuzey Amerika kızılderili kabileleri arasında da karar süren, kimi Kuzey Asya yerli milletlerinin bir inanç dizgesi olarak belirlenir. Bu inanç dizgesi, atalarımızın iyi ya da makûs tinsel eforlarının görünmeyen dünyasının etrafımızı abluka etmiş olduğunu ve bu tinsel eforların, doğa ve doğaüstü alemlerin arasındaki aracılar olan uygulamacıların edimleri ile cağrılabildiklerini ve denetlenebildiklerini öne sürer.
Don Juan Doğruten yevmiye hayatın doğal dünyası ile, doğaüstü değil de ikinci dikkat olarak adlandırdığı görünmez bir dünya arasında bir taşıtıydı. Bir hoca olarak rolü, bu biçimlenmeyi benim için erişilebilir kılmaktı. Evvelki çalışmalarımda en ehemmiyetlisi rüya görme sanatı olarak adlandırılan bana uygulatmış olduğu büyücülük sanatlarının yanı gizeme öğretme usullerini de bu sebeple anlattım.
Don Juan bizim benzersiz ve salt olduğuna inandığımız dünyamızın, bir soğanın tabakaları gibi tertip edilmiş ardışık dünyalar demeti içinden yalnizca bir tanesi olduğunu iddia ediyordu. Bizim yalnızca kendi dÜnyamızı idrak etmek üzere erksel olarak şartlanmış olmamıza rağmen hala kendimizinki kadar asıl, benzersiz, salt ve içine sürükleyen bu başka alemlere girebilme yetimizin bulunduğunu öne sürüyordu.
Don Juan bana, bu başka alemleri idrak etmek için yalnızca bunlara göz dikmek değil aynı zamanda bunları tutmak için yeterli erkeye sahip olmak lüzumluluğunu açıklamıştı. Bunların varlığı aralıksız ve bizim farkındalığımızdan bağımsızdır diyordu; ancak ulaşılmazlıkları tamamen bizim erkesel şartlanmamızın bir neticeyidir. Başka bir deyişle, sarihçe ve yalnızca bu şartlanmadan dolayı, gündeu sanmak zorunda kalırız.
Erkesel şartlanmamızın düzeltilebilir olduğuna inanarak, Don Juan, daha önceki zaman büyücülerin erkesel idrak etme yetilerimizi yine şartlanmak üzere planlanmış bir dizi uygulama geliştirdiklerini belirtti. Bu uygulamalar dizinine, rüya görme sanatı diyordu. Zamanın sağladığı bakış açısıyla, şimdi Don Juan’ın rüya görme mevzusunda yapmış olduğu en uygun nitelemenin bunu “ebedîliğe açılan kapı” olarak adlandırmak olduğunu fark ediyorum.”
Kitapları
Don Juan Öğretileri, Yaqui Kızılderililerinin Balaka Usulü
Bir Başka Hakikatlik
Ixtlan Yolculuğu, Don Juan’ın Yeni Öğretileri
Erk Hikayeleri
İkinci Erk Çemberi
Kartalın Hediyeyi
İçten Gelen Ateş
Suskunluğun Erki
Rüya Görme Sanatı
Büyülü Geçişler
Zamanın Çarkı
Bakiliğin Aktif Yanı