Daniel Defoe Biyografisi
İngiliz yazar ve gazetecidir. Dünya klasikleri arasında yer alan Robinson Crusoe romanının yazarıdır.
Daniel Defoe, 13 Eylül 1660 Londra, İngiltere ’de James Foe, Annie Foe çiftinin oğlu olarak doğmuştur. Ailesi Romanya’dan İngiltere ’ye göçmüştür. Babası bir mum imalatçısı idi. Babası İngiltere Kilisesi’nden bölme yanlılarındandı. Bu surattan oğlunu Oxford ya da Cambridge’e gönderemedi. Newington Green’de Rev. Charles Morton’ın yönettiği akademiye gönderilen Defoe, burada bir İngiliz üniversitesinde görebileceğinden daha kapsamlı ve yer yer daha nitelikli bir öğrenim gördü.
Presbiteryen papazı olmak üzere yetiştirilmekle birlikte papaz olmamaya karar veren Defoe 1683 senesinde ticarete atıldı.
Güç bir hayat yaşayan Daniel Defoe, 1685 senesinde İngiltere kraltılan ayaklanmaya katıldı.
Daniel Defoe, hayatının bir döneminde tüccarlık, fabrikatörlük, devlet memuriyeti ve hatta casusluk yaptı. 1692 senesinde 17 bin sterlin borçla iflas etti. . İflasının başlıca nedeni ise Fransa savaşı sırasında sigorta ettiği gemiler suratından uğradığı kayıplardı; Defoe bu tarihte iflas eden 19 “tüccar sigortacı” arasındaydı. 1713’te siyasal sebeplerle tutuklu bulunduğu sırada Tilbury’deki tuğla ve kiremit işi batınca gene ağır kayıplara uğradı. Bu tarihten sonra bir daha ticaretle uğraşmadı.
1700 senesinde gazetecilik yapmaya başladı. 1719 senesinde de tüm dünyada tanınan romanı Robinson Crusoe ’yu yazdı.
Politikayla da ilgilenen Daniel Defoe, 1683 senesinde çıkardığı siyasal dergi kitapçıklarındaki olumsuz ifadelerinden dolayı hapsedilerek birçok kere hapse girdi. 1685 senesinde Katolik II. James tahta çıkınca koyu bir muhalif olarak Monmouth dükü. Yenilgi ile sonuçlanan Sedgemoor Çarpışması’ndan 1685 sonra canım güç kurtardı. Üç sene sonra James Fransa’ya kaçınca, Oranj prensi III. William’ın ordusunu karşılamaya gitti. Saltanatı süresince William’ı destekleyerek onun önde gelen yazarlarından oldu.
1701 senesinde nükteli şiiri The True-Born Englishman Safkan İngiliz yayımlandı. Çok yakalanan bu eser okunabilirliğini ve ırk ayrımının geçersizliğini ortaya koyması bakımından güncelliğini hâlâ korur.
Daniel Defoe, 1684 senesinde varlıklı bir tüccarın kızı Mary Tuffley ile evlendi. İkisi minik yaşta can veren sekiz çocuğu oldu.
1701 senesinde Kent ilinin beylerinden beş kişi savaş olasılığı karşısında savunma hazırlıklarının artırılmasını isteyen bir dilekçeyi o sırada Tory denetiminde bulunan Avam Kamarası’na sundular ve yasalara ters olarak hapsedildiler. Ertesi sabah Daniel Defoe “takribî 16 seçkin beyin korumasında” Avam Kamarası başkanı Robert Harley’e “Legion’s Memorial” Alayın Muhtırası isimli ünlü belgeyi sundu. Belgede sözünü hiç sakınmadan, “Kralın kölesi olmayan Ingilizlerin meclisin de kölesi olamayacaklarına” Avam Kamarası’nın dikkatini çekiyordu. Girişim etkili oldu; Kentli tutuklular salıverildiler ve Londralılar Defoe gururuna kutlama merasimleri düzenlediler. Defoe’nun ömrü boyunca iftihar ettiği bu kahramanca çıkış Tory’lerin gözünde sindirilmesi gereken tehlikeli kişi damgasını yemesine neden oldu.
Din ile siyasetin dağılmadığı bu yarıyılda Tory’lerin muhalifler üstündeki baskıları artırması üzerine Defoe belki de en ünlü ve ustaca yergisi olan “The Shortest-Way With The Dissenters”ı 1702; Ayrılıkçılarla Başetmenin En Kestirme Yolu yazdı. Broşür sanki Katolik ayin usullerinin benimsenmesini savunanların açısından, ama reelde savunduklarının saçmalığını göstererek onları minik düşürmek için yazılmıştı. Kitap çok sattı, ama hilesi ortaya çıkınca her iki tarafın da şimşeklerini üstüne çekti. Yergiyi ciddiye alan taraflar değişik sebeplerle de olsa alay edildiklerini kavrayınca büyüşvik suçundan suçlandı ve Mayıs 1703’te hapsedildi. Yakalayana ödül taahhüt eden ilanda yazar orta breyli, cılız, esmer tenli, koyu kahverengi saçlı ama peruk takan, gaga burunlu, sivri çeneli, gri gözlü, ağız kenarında büyükçe bir beni olan biri olarak betimleniyordu. Önerilere uyarak suçunu kabul edip mahkemenin insafına sığındıysa da, gördüğü tutum hiç insaflı olmadı; para cezasından başka üç kere de teşhir cezasına çarptırıldı. Başı cendereye geçirilerek üç gün ulusa teşhir edildikten sonra hapsedildi. Dava siyasal emelliydi ve Defoe bazı Whig ileri gelenlerini ele vermesi için zorlandı, ama istenen emele erişilemedi. Defoe cezasını çekmeyi bilavelerken “Hymn to the Pillory”yi 1703; Teşhir Cezasına Methiye yazacak kadar yürekliydi. Böylece cezanın bir cins başarıya dönüşmesini sağladı; breyin ve kollarının geçirildiği teşhir vasıtayı çiçeklerle süslendi; şiiri sokaklardarda satılırken seyre gelen ulus da şerefine bardak kaldırdı.
Daniel Defoe, Newgate Hapishanesine geri götürüldü; Tilbury’deki işinin battığı bu yarıyılda kalabalık ailesinin geçimi en büyük kaygısıydı. Robert Harley’e başvurusu çeşitli ertelemelerden sonra salıverilmesini sağladı. Takviyelerine karşılık Harley de Defoe’nun yazarlığından ve istihbarat casusu olarak hizmetinden faydalanacaktı.
Daniel Defoe dört bir yanı gezerek, raporlar hazırlayarak, öğütlerini kaleme alıp yergiler yazarak efendilerine canı gönülden hizmet etti. Birkaç kere, özellikle de 1707 Birleşme Yasası sırasında İskoçya’ya giderek Harley’e kamuoyu ile ilgili bilgiler verdi. Sonradan yayımladığı Tour Through the Whole Island of Great Britain 1724-26,3 cilt; Breyden Boya Büyük Britanya Gezisi isimli aydınlatıcı eserinde çoğunlukla bu gözlemlerinden faydalanmıştı.
Daniel Defoe’nun Kraliçe Anne dönemine rastlayan en başarılı girişiminin ise Review isimli süreli yayını olduğu söylenebilir. Bu ciddi, etkili ve uzun ömürlü yayım 1704-1713 arasında hemen hemen tek başına doldurdu. Başlangıçta haftalık olan yayın 1705’te haftada üç rının çeşitli bahaneleriyle kısa sürelerle hapiste kaldığı 1713’te bile yayını sürdürmeyi başardı. Review fiilen hükümetin başlıca yayın uzvuydu. Zaman zaman gösterdiği bağımsız tutuma rağmen Daniel Defoe ılımlı Tory çizgisinden bölmedi, ama politikanın yanı sıra aktüel sorunları, din, ticaret, terbiye, tutum kaideleri gibi konulan da gündeme getirdi. Review, Richard Steele ve Joseph Addison’ın The Tatler’ı ve The Spectator’ı gibi sonraki sınama dergilerinin ve gazeteciliğin gelişmesinde önemli rol oynadı.
I. George’un tahta çıkmasıyla 1714 Tory’ler iktidardan düştü, ama iktidara gelen Whig’ler de Daniel Defoe’nun değerini kabul etti. Böylece Defoe zamanın hükümeti ismine yazmayı ve haberalma hizmetini sürdürdü. Bu yarıyılda çok sayıdaki didaktik eseri arasında en çok tanınan ve sevileni olan The Family Instructorı 1715; Aile Eğitmeni yazdı, ama Defoe’ya ölümsüzlüğü sağlayan 1719’da yayımlanan Robinson Crusoe oldu. Alexander Selkirk gibi gezginlerin ve kazazedelerin hatıralarından da faydalandığı iki bvefatlı kitabın bütün ismi The Life and Strange Sıırprizing Adventııres of Robinson Crusoe, of York, Mariner. Written by Himself ve The Farther Adventııres of Robinson Crusoe; Being The Second and Last Part of his Life 1719 idi. Bir Alman eleştirmenin “dünya kitabı” olarak belirlediği eserin sayısız baskısı, çevirisi ve uyarlaması yapıldı. Örneğin, Türkçedeki ilk baskısı 1864’te Robenson Hikâyesi ismiyle yapıldı. 40’ı aşkın Türkçe baskıda Hikâyemi Robenson 1870. Robenson 1886, Issız Adada 28 Sene 1938, Robinson Crusoe 1946, 1991, Robinson Crusoe Issız Adada 1955, 1977 ve Robinson Adası 1972 gibi isimler de kullanıldı. Bir “dünya kitabı” sayılmasının asıl nedeni, Defoe’nun her okurun şu ya da bu biçimde özdeşleşebileceği bir kahraman ya da bir gidişat yaratmada gösterdiği başarıydı.
Moll Flanders 1722; Yosma, Moll Flanders, 1966, A Journal of the Plague Year 1722; Veba Seneyi Günlüğü ve Colonel Jack 1722; Albay Jack gibi romanlannda da görüldüğü üzere Defoe Robinson Crusoe’da insan doğasını kavrama eforunu ortaya koyar. Romanlarında ele aldığı erkek ve kadın tipleri hep alışılmadık şartlar içindedir; hepsi de yalnızdır ve sürekli yaşam kavgası verirler. Gene de bu şahsiyetler sıradan kişilerdir ve Defoe birinci şahsın ağzından yazarak onların beyinlerine nüfuz etmeye, dürtülerini analiz etmeye çalışır. Detaylarda seçici değilmiş gibi görünse de bunların desteğiyle bütünsel bir dünya kurmayı başarır. Romanlarının başlıca kusurları biçimden yoksunluk, fazla ısrarlı bir terbiyecilik, zaman zaman gösterdiği savrukluk ve safdilliktir.
1724’te yayımladığı Roxana Defoe’nun son büyük eseri oldu, ama bozulan sağlığına rağmen son senelerinde bile üretken ve girişimci bir yazar olmayı sürdürdü.
Çok çeşitli ve kapsamlı eserler veren Defoe İngiliz romanının ve modern gazeteciliğin babası sayılır. 1701’de çıkan The True-Born Englishman’in o güne değin İngiliz dilinde yayımlanan şiirler arasında en yüksek satışa eriştiği söylenir. Pek çok istikametten anlaşılmaz bir kişiliği olan Defoe çok düşman kazanmış, ikiyüzlülük, sahtekârlık, şüpheli tavırlarda bulunmak ve rüşvet yemekle suçlanmıştır. Politikada hem Tory’lere hem de Whig’lere hizmet ettiği bir Doğrutir. Evvel Tory’ler ismine gizli casusluk yapmış, ardından fazla Tory yanlısı gazetelere sızıp onları yumuşatarak Whig’lere hizmet etmiştir.
Her zaman, emelin vasıtalardan önemli olduğunu savunan Defoe orta yoldan dağılmamalarını öğütlediği ve desteklediği kişilere ustaca takviye eden şaşmaz bir ılımlılık yanlısı olarak da tanımlanabilir. Şiddetli bir partizanlık döneminde yazıları ve eylemleriyle parti ve din çekişmelerini yumuşatmaya çabalamıştır. Elli dokuz yaşındayken dikkate değer bir dizi romanın ilki olan Robinson Crusoe ile ve önündeki beş sene boyunca tükenmez enerjisinin çoğunu verdiği öbür romanlarıyla yepyeni bir mesleğe atılmıştır. Böylelikle de üstün gazetecilik yetilerini etkinliklerle dolu bir yaşamın birikmiş deneyimleriyle bir araya getirerek güçlü eserler yaratmıştır.
Hem birey, hem de yazar olarak yaşamını iki önemli olgu yönlendirmiştir. Bunlardan birincisi resmi kiliseye karşı bir civarda yetişmesi, öbürü 30 yaşlarından başlayarak bir cinsli yakasını borçlardan kurtaramamış olmasıdır. İngiltere Kilisesi’ne bağlı olmaması Defoe’nun 18. asır edebiyatının kibar dünyasından dışlanmasına yol açmıştır. Jonathan Swift ondan küçümsemeyle “teşhir edilen o herif” diye söz eder ve ismini anmaz. Alexander Pope da içten içe Defoe’nun yazarlık başarısını methettiği halde The Dunciad taşlamasında ona da bir yer ayırmaktan geri kalmaz. Defoe’nun son seneleri alacaklılar ile arasındaki hukuksal ihtilaflarla geçmiştir.
Daniel Defoe 1666 yılındaa Londra’da baş gösteren veba salgınını mevzu alan “A Journal of the Plague Year” 1722; Veba Seneyi Günlüğü isimli eserinde, vakaları Doğrudan kendisi yaşamış gibi, asıl detaylardan faydalanarak yazdı. “Yosma, Moll Flanders “The Fortunes and Misfortunes of Moll Flanders; 1722 isimli romanında ise, yaşamının bir döneminde yankesicilik yapmış bir kadının coşku ve güçlüklerle dolu öyküsünü anlatır.
Daniel Defoe, 24 Nisan 1731 tarihinde 71 yaşında Londra ’da can vermiştir.
Kitapları :
1698 – Meclisin Oluruyla Sürekli Ordu Bulundurmanın Bağımsız Yönetime Ters Düşmeyeceğini İspatlayan Görüşler
1700 – İki Büyük Sorun Üzerine Düşünceler
1702 – Ayrılıkçılarla Başetmenin En Kestirme Yolu
1703 – Teşhir Cezasına Methiye
1704 – Sadaka Vermekle Hayır İşlenmez ve Yoksulların İstihdamı Ulus İçin Bir Tasa Kaynağıdır
1709 – 1709; Büyük Britanya Birliğinin Tarihi
1715 – Aile Eğitmeni
1719 – the dumb philosopher/ Dilsiz Filozof
1719 – Robinson Crusoe
1719 – Robinson Crusoe ’nun Yeni Serüvenleri
1720 – Bay Duncan Campbell in Yaşamı ve Serüvenleri; Sağır ve Dilsiz Olduğu Halde Her Yabancının İsmini ve Geleceğini Bir Bakışta Yazan Beyefendi
1720 – Ünlü Kaptan Singleton’un Yaşamı. Serüvenleri ve Korsanlıkları
1720 – Bir Süvarinin Hatıraları
1720 – Robinson Crusoe ’nun Yaşamı ve Olağanüstü Serüvenleri Boyunca Ciddi Düşünceleri
1722 – A Journal of the Plague Year Veba Seneyi Günlüğü
1722 – Colonel Jacque Albay Jacque
1722 – Moll Flanders
1724 – Roxana
1724 – John Sheppard ın Soygunlarının, Kaçışları
1720 – Bir Süvarinin Hatıraları
1725 – Hiç Denenmemiş Bir RotadaYeni Bir Dünya Gezisi
1725 – İngiliz Tacirinin Elkitabı
1726 – Geçmişte ve Günümüzde İblisin Siyasal Tarihi
1726 – Katıksız Tabiatın Tanımı; ya da Ruhsuz Beden…Aynı Zamanda Gerek Siyasette Gerek Tabiatta Ablavutların Gerekliliği ve Bereketliliği Üzerine Özlü Bir Analiz
1728 – İngiliz Ticaretinin Tasarıyı
1890 – Her Güzergahıyla İngiliz Centilmeni vefatından sonra
Daniel Defoe Sözleri:
Açlık, ne dost, ne akraba, ne insanlık, ne de hak tanır.
İnsanlar kusurlarını mutluyken değil ancak mutsuzken anlar.
Robinson Crusoe Özeti :
Robinson Crusoe bir deniz kazası sonunda kimsenin yaşamadığı ücra bir adaya düşen bir denizcidir. Bundan kurtulma ümidi olmadığından kendine bir ev yapmak, hayvanları evcilleştirmek, buğday yetiştirmek, avladığı hayvanların postlarından yararlanarak giysi elde etmek zorunda kalır. Zamanla bu hayata alışan Robinson ’un keyfini kaçıran tek hadise adaya gelen vahşi yerlilerdir.
Robinson Crusoe yerlilerden saklanırken bir gün genç bir yerli ile karşılaşır. Elinde tüfeği olduğundan onu yakalayarak evine götürür. Karşılaştıkları zaman günlerden cuma olduğundan Robinson Crusoe yamyam yerliye “Cuma” ismini koyar. Cuma yavaş yavaş İngilizce konuşmasını öğrenir ve aynen Robinson Crusoe gibi yemek yemesini ve avlanmasını öğrenir.
Robinson ’la Cuma ’nın bu hayatları bütün 28 sene sürer. En sonunda bir gün adaya çıkan korsanları yakalayarak gemilerini ele geçirmeyi ve adadan kaçmayı başarırlar. Cuma ’da Robinson ’dan ufalamaz ve onunla birlikte İngiltere ’ye gider.