Kral Midas Biyografisi
Kral Midas, MÖ 738 – MÖ 696 seneleri arasında, Frigya‘nın Polatlı’da kurulmuş olan başkenti Gordion‘da, yaşamış olan efsanevi Frigya kralıdır. Kraliyeti gibi hayatı ve vefatı üzerine de mitolojiler yazılmıştır. Hayatı boyunca acılar sürüklemiş olan Midas, “eşek kulak”larıyla ya da “değdiği her şeyi altına çevirmesiyle” ünlenmiştir.
Kral Midas, MÖ 738 – MÖ 696 seneleri arasında yaşamıştır. Babası Frigya‘nın Ankara Polatlı ’da bulunan başkenti Gordion‘a ismini veren Frigya‘nın ilk kralı Gordios ’dur. Kral Midas ’ın Asur kaynaklarındaki ismi Muşkili Mita ’dır. Asur Kralı Sargon ’un çivili yazılarında bu adla anılır.
Babasından sonra Frigya’nın başına geçen Kral Midas, kraliyete en parlak senelerini yaşatır. Gordion merkezli bu kraliyet ile alakalı birçok enkaz, eser olsa da çok kapsamlı balakalar ne yazık ki yok ama özellikle Kral Midas mitolojik öyküleriyle Friglerin bilinen en meşhur bireyidir. Midas, Ana Tanrıça Kibele ve Dionysos kültüyle de ilişkilidir ki kendisinin Gordios ve Kibele ’nin birleşmesinden doğduğu da söylenir.
MÖ 695 senesinde Kafkaslar’dan gelen göçebe ve savaşçı bir ulus olan Kimmerlerin hamlesi ile Frigya’nın başkenti Gordion yerle bir oldu. Kral Midas, bu baskından sağ kurtulur ama o günden sonra külfetli bir hayat sürmüştür. Gordion’lu Midas artık kendi mukadderatını kendi atama etmiş ve sefil olan Gordion yıkıntıları üzerini gezerken mitolojiye göre boğa kanı içerek intihar etmiştir.
Midas ya da daha çok bilinen adıyla “Eşek Kulaklı Midas” ’ın isminde de geçtiği gibi eşek kulaklı olması ve her değdiğinin altın olması ile alakalı mitolojik öyküler Friglerin de günümüze kadar gelen en meşhur eserleri denebilir.
Yapılan bilimsel çalışmalarda Midas’ın anne karnında bir hastalığa tutulduğu ve kulak kanalları asimetrik olarak doğduğu anlaşılmıştır. Asimetrik kulak yapısı ender görülen bir hastalık biçimidir. Önden veya arkadan bakıldığı zaman bir kulağın değişiğinden çok daha yukarıyada veya altta olduğu görülür. Çirkin bir görünüm oluşturan bu hastalık Midas’ın kafatasında belirgin izler de bırakmıştır. Ulusundan utanan Midas’ın kesintisiz olarak başına geçirdiği bir “serpuş”la dolaştığı, kulaklarını hiçbir zaman göremeyen milletinin ise, krallarının kulakları hakkında yorum yaparak, göremedikleri kulakları eşek kulağına benzeterek kralları hakkında rivayet yaptıkları görüşü kuvvet kazanmıştır.
Kral Midas Doğruten kulakları biraz büyükçe olan birisi mi yoksa ulusun uydurduğu bir efsane mi bilinmez ama insanların içine pek çıkmadığı, çıktığı zaman da kulaklarını gizlemesi bahsedeceğimiz efsanenin türetilmesine sebep olmuş olabilir. Belki de bir sağlık probleminden dolayı kulakları biraz daha büyüktü kim bilir?
Kral Midas ’ın Değdiği her şeyi altına çeviren efsanesi:
Şarap yaradanı Dionisos’un yoldaşı Satiros, Frigya’yı dolaşırken Midas’ın gül bahçesinde yatakalmış. Satiros’u bulup, on gün on gece sarayında ağırlayan Midas’ın misafirperverliğinden etkilenen Dionisos, kralın bir dileğini hakikatleştireceğini söylemiş. Kral Midas da her değdiğinin altına dönüşmesini ve böylece daha zengin olmayı istemiş. Ancak yemek için değdiği gıdalar, meşrubatlar ve ünlü gül bahçesi bile altına dönüşünce, kral Dionisos’dan bu kısmetsiz eforu geri almasını istemiş. Midas’ın gidişatına acıyan yaradan Dionisos krala Paktalos Irmağı’nda yıkanmasını söylemiş. Bu nehirde yıkanan Midas, her yakaladığının altına dönüşmesinden kurtulmuş. Ve o günden bugüne bu nehirde bulunan altın parçacıkları bu efsaneye bağlanmıştır.
Midas’ın Kulakları efsanesi:
Kır Yaradanı Pan ile Yunan Yaradanı Apollon arasında yapılacak olan bir müzik müsabakası için Kral Midas yargıç olarak bulunması istenmiş ve onun yer alması uygun görülmüştür. Midas ’ın oyu Pan ismine olurken öteki yargıç ise Apollon için rey kullanmıştır. Apollon Midas ’a, rey vermediği için öfkelenmiş hoş müzikten kavramayan bir insan olduğunu ancak eşekkulaklarına yakışacak biçimde kulakları olduğunu söyleyerek Midas’ın kulaklarını eşekkulağına çevirmiştir.
Efsane bu ya Midas artık bu kulaklarla ulusun arasında gezmeye başlamaktadır. Kral Midas bu kulaklarını saklamaya çalışır susar ve kimselere anlatmaz. Ancak bir gün berbere gittiği zaman Midas ’ın kulağını fark eden berber bunu kimseye anlatmaz. Ama bir zaman sonrasında artık direnemediği için anlatması gerektiğini düşünerek bir kuyuya gider ve bu Midas ’ın gizemini kuyuya bağırır. Efsaneye göre kuyu suları sulara sazlara ve bu biçimde erişir ve Midas ’ın kulakları her taraftan dinlenmeye başlar. Millet Midas’la dalga geçmeye ve ona hakaret etmeye başlayarak gölge oyunları ya da taklitlerle onu kesintisiz olarak rencide ederler. Kral Midas bunlara daha fazla katlanamaz ve kulaklarını kestirmeyi düşünür ve bu uygulamayı yapar ancak bir zaman sonra fark eder ki kulakları Sarmaşık biçiminde daha önceki halinden daha fazla makûs bir görünüm içinde büyümeye başlar. Yaradan’ya dilenerek ondan dayanak ister Yaradan Midas ’ı bağışlar; ancak onu da suskunca öldürür ve kabre gömer.